İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Doktora Programı öğrencisi Gamze Neşe Özcan, bilimsel kariyerinin erken döneminde dünyadaki en zorlu doğal ortamlardan birine uzanan, iddialı bir araştırma projesinde araştırmacı olarak yer aldı. TÜBİTAK KUTUP 1001 destekli “Antarktika Buzul Karotlarında Mikroorganizmalar ve Soğukta Aktif Enzim Üretim Potansiyelleri” başlıklı projede, hem saha hem laboratuvar süreçlerinde sorumluluk üstlenerek araştırmacı kimliğini derinleştirme fırsatı buldu.

Proje kapsamında, Antarktika’nın Horseshoe, Nansen ve Hovgaard adalarından alınan buzul karotları üzerinde yapılan çalışmalarda, bu zorlu ortamlarda hayatta kalabilen mikroorganizmalar izole edildi. Bu mikroorganizmaların, düşük sıcaklıklarda bile aktif olarak çalışabilen esteraz, lipaz, amilaz ve proteaz gibi enzimleri üretme potansiyelleri değerlendirildi. Enzim üretimi süreçlerinde Plackett-Burman ve Box-Behnken gibi deneysel optimizasyon yöntemleri uygulandı. Özellikle Methylobacterium sp. B9.1 ve Rhodococcus fascians B7.1 gibi izolatlar, yüksek potansiyelli enzim üreticileri olarak öne çıktı.

“Antarktika gibi zorlu koşullardan elde edilen numunelerle çalışmak, bilimsel merakımı ve problem çözme becerilerimi bir üst seviyeye taşıdı. Mikroorganizma izolasyonundan enzim analizlerine kadar tüm süreçte aktif rol almak, araştırmacı kimliğimi saha ve laboratuvar arasında sağlamlaştırdı. İTÜ’de aldığım lisansüstü eğitim, araştırma disiplinini kazanmamda ve karşılaştığım bilimsel sorunlara analitik yaklaşım geliştirmemde çok etkili oldu.” diyor Özcan.
Projenin yürütücülüğünü, İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fatma Elif Genceli Güner üstlendi. Elde edilen sonuçlar, yalnızca akademik çevrelerde yankı uyandırmakla kalmadı; aynı zamanda sürdürülebilir üretim süreçleri ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi açısından da değerli çıktılar sundu. Soğukta aktif enzimlerin özellikle deterjan ve gıda sanayilerinde kullanılma potansiyeli, hem ekonomik hem çevresel faydalar vaat ediyor.

İTÜ Antarktika’nın derinliklerinden gelen bu mikro verileri büyük resmi anlamak için bir araca dönüştürürken, lisansüstü eğitimle genç araştırmacılarımıza da bilimsel dünyada sağlam adımlarla ilerleme fırsatı sunuyoruz. Gamze Neşe Özcan’ın bu deneyimi, öğrencilerimizin yalnızca bilgi değil, aynı zamanda bilimsel üretim kültürü kazandığı bir ortamın ürünüdür.
